2015-12-16

Asya Tekin – Asmin Bayram/JINHA

CİZRE – Cizre’de 52 faili meçhul cinayetten sorumlu tutulan eski Cizre Belediye Başkanı ve korucubaşı Kamil Atak’ın kardeşi Mehmet Nuri Binzet, Cizre’de öz savunma mevzilerinde. 13 yaşında koruculuğa başlayan Mehmet Nuri, “Kendi halkıma karşı savaşmaya tahammülüm kalmadı” diyerek korucuların arasından öz savunma mevzilerine katıldı. Devletin kendisini kullandığını ve Cizre’de yaşananlara tahammülü kalmadığını ifade eden Mehmet Nuri, dün korucuların saldırılara katılması çağrısına ilişkin de “Korucular da eline neden silah aldığını bir düşünsün” dedi.

Şırnak’ın Cizre İlçesinde 1993-1995 yılları arasında meydana gelen faili meçhul cinayetlerle ilgili olarak haklarında dava açılan aralarında emekli albay Cemal Temizöz ile Cizre eski Belediye Başkanı ve Korucubaşı Kamil Atağ’ın da bulunduğu davanın tanıklarından ve Kamil Atak’ın kardeşi Mehmet Nuri Binzet, 90’lı yıllarda işkencehaneye dönüştürülen Cizre’nin mahallelerinde şimdi öz savunmada. Kamuoyunda Temizöz davası olarak bilinen ve Cemal Temizöz ve Kamil Atak’ın beraat ettiği davanın en önemli tanıklarından olan Mehmet Nuri Binzet, daha sonradan geri çektiği beyanlarda, kendisinin ağabeyi Kamil’in yardımları ile 1993 yılından itibaren Geçici Köy Korucusu olarak Cizre ilçesinde göreve başladığını, ağabeyleri Kamil ve Kukel’e ait Cizre ilçesi Cudi mahallesinde bulunan evlerin alt katlarında nezarethane olarak kullanılan odaların bulunduğunu, bu yıllarda buraya insanların alınarak sorgulandığını, kendisinin de bir çok defa bu sorgulara katıldığını, sorgu sırasında kişilere fiziki şiddet uygulandığını, ağabeyi Kamil Atak’ın Cizre ilçe jandarma bölük komutanı olan şüpheli Cemal Temizöz ile çok yakın ilişki içerisinde olduğunu, sürekli birlikte hareket ettiklerini, şüpheli Cemal Temizöz’ün ağabeyine yardım ederek 1994 yılında belediye başkanı olmasını sağladığını anlatmıştı.

Mehmet Nuri şimdi devletin yanlış politikaları nedeniyle öz savunmada olduğunu söyledi. Mehmet Nuri, “Kürt çocuklarının ölümüne tahammülüm kalmadı. Bugün Belki Cizre’ye Polis Özel Harekatı (PÖH) gelip Kürt çocuklarını öldürmeye devam edecek. Ben bu mevzilerde Türkiye’de yaşayan ve haksız yere öldürülen her Kürt çocuğu için bir kalkanım. JÖH, PÖH, DAİŞ gelip önce beni öldürsün ben bu çocuklara kalkan olacağım” dedi. 1993 yılında 13 yaşındayken korucu yapıldığını 18 yaşına basınca koruculuktan istifa ettiğini ifade eden Mehmet Nuri, “Ben 7 sene koruculuk yaptım Kuzey Irak’ta, Türkiye’de, Cudi Dağı’nda, Gabar Dağı&nda katıldığım operasyonlardan dolayı takdir belgelerim var. Bu belgeleri komutanlardan, paşalardan, generallerden aldım” dedi.

‘Bunları gördükten sonra devletin safından nasıl dururum’

Uluslararası sözleşmelere göre 18 yaşından küçük bir çocuğun hiç bir şart altında silah altına alınamayacağını vurgulayan Mehmet Nuri, “Ben daha 16 yaşındayken Tuğgenerallerden aldığım takdir belgelerim var. Bu gün o ‘takdir’ belgelerine baktığımda nasıl kandırıldığımın farkına varıyorum. Ben bazen şuan akreplerin durduğu tepede nöbet tutuyordum sabah saat 04.00’e kadar nöbet tutuyordum saat 08.00’de de okula gidiyordum. Şehit Sait Atak İlk Öğretim Okulu’na babamın adını vermişler. Ey devlet benim okuluma sen benim babamın ismini veriyorsun da sen nasıl beni 16 yaşında götürüp sabaha kadar nöbet tutturuyorsun, ben bu gün bunu anladıysam ben nasıl senin safında dururum sizden soruyorum sen durur musun, bu görüntüyü izleyecek olanlardan soruyorum bu nasıl bir mantık” dedi.

‘Yaptığım yanlışlardan dolayı halkımdan özür diliyorum’

“Yaptıklarımdan dolayı bütün Kürt halkından, esnaftan özür diliyorum” diyen Mehmet Nuri, “Yaşadığım hayat, içinde büyüdüğüm ortam, psikolojik durumumdan belki çok yanlışlar yapmışım halkıma, esnafa, insanlara yapmışım. Ben buradan özür diliyorum bütün halkımdan bütün insanlardan yanlışlarımdan dolayı ben özür diliyorum, affeden etsin etmeyen de etmesin ben burada hazırım kafama sıkmak isteyen gelip kendi silahıyla sıksın, bu benim suçum değil, affetsinler diyorum ya kimse kaşını bana çatmasın çatacaklarsa da gelip kendi elleriyle kafama sıksınlar. Hangi şartlar altında bu yola sürüklendiğimi onlar bilirler, bu Cizre halkı iyi bilir” şeklinde ifade etti.

‘Korucuların içinden çıkıp öz savunma mevzisine geldim’

Devletin çocukluğundan faydalanarak kendisini koruculuğa ittiğini vurgulayan Mehmet Nuri, “Bir devlet var ise o ayıbı bende değil de bu sistemde arasınlar. Ey abim Kamil Atak sen nerdesin şimdi Cizre abluka içerisinde tanklar, toplar, obüsler Cizre’ye çevrilmiş sen koruculara ‘şehre in operasyona katıl’ diyorsun da sen neredesin? Gel öncülük yap demiyoruz. Ama sen Ankara’da sarayında yaşarken bu halkın çocuklarını, kendi kardeşlerine karşı savaşa sürüklemek istiyorsun ya ben işte bu gece buna tahammül etmediğim için korucuların içinden çıkıp buraya hendeklerin bulunduğu mevzilere geldim” dedi.

‘Koruculara dayatılana karşı buradayım’

Korucu başı Kamil Atak’ın Ankara’da korucuların operasyona çıkması için karar verdiğini belirten Mehmet Nuri, “Devlet koruculara şehre inin dedi ancak korucular tüm ısrarlara rağmen şehirlere inmeyeceklerini ama hakim tepelerde görev alacaklarını açıkladılar, bunu kabul etiler belki şuan benim onlardan ayrıldığımı fark ettikten sonra vazgeçmiş olabilirler. Ben bu karara karşı koyarak ayrıldım. Ben kendim kendi adıma bu sokaklarda çocuklar yaşarken, kadınlar yaşlılar var iken devletin bu şehri vurmasına karşıyım. Ne kadar çocuk varsa bu şehirde onlara gelen bir kurşun var ise önce bana gelsin. Benim de bir tane çocuğum var dünyaya değiştirmem. Herkesin çocuğu onun için birer Devran’dır. 9 günlük sokağa çıkma yasağında çocukları öldürdüler. Ben bu çocukların yanında ölmek için buradayım” dedi.

‘Korucular neden silah aldıklarını bir düşünsün?’

“Kentini, sokağını, evini DAİŞ’ten, JİTEM’den, Kontrgerilladan savunan bütün Kürtlerin kalkanıyım” diyen Mehmet Nuri, “Korucular kafalarını yastıklarına koyduklarında neden devletin silahını aldıklarını bir düşünsünler. Para için mi inandıkları bir amaç için mi almışlar bunu bir düşünsünler doğru buluyorlarsa devam etsinler bulmuyorlarsa bu silahları devlete teslim etsinler. Desinler ki ‘biz Kürdüz, aslımız var kökümüz var. Çanakkale’de belki bu ülkeyi beraber kurduk hakkımız yenildi ama biz artık bu ülkede kardeşçe özgürce yaşamak istiyoruz” şeklinde belirtti.

‘Ya öleceğim ya da çocuklara kalkan olacağım’

Ben buraya gelince kendi öz irademle geldim diyen Mehmet Nuri, “Korucular şuan kendini sağlam yerde zannediyor. Elimdeki bu silah da devlet silahı değil ben kendi paramla bu silahı aldım. Eğer devletimiz insanca davransaydı Kürt halkının haklarını tanısaydı silah almayacaktım ben elime eğer bu ülkede hukuk yoksa kanun yoksa silahla saldırıyorsa ben de bu silahla meşru müdafaamı yapacağım. Ya öleceğim ya da çocukların ölümüne kalkan olacağım” dedi.

Show more