2012-09-29

Öğrenci sayısının ve eğitime olan talebin hızla artması, bilgi miktarının çoğalması, içeriğin karmaşık hale gelmesi, bireysel farklılıklar ve yeteneklerin giderek daha fazla önem kazanması, öğretmen yetersizliği gibi nedenlerden dolayı eğitimde bilgisayarın kullanılması zorunlu hale getirilmiştir.

Bilgisayar eğitim ortamında hem araç hem de amaç olarak yer almaktadır. Bilgisayar okur-yazarlığı uygulaması, bilgisayarın eğitim ortamında bir amaç olarak kullanılmasıdır. Bilgisayar okur-yazarlığı uygulaması, öğrencilere bilgisayarın ne olduğu, ne gibi özellikleri ve yeterlilikleri olduğundan programlama dillerinin öğretimine kadar geniş bir alanı kapsamaktadır. Kısaca bilgisayar okur-yazarlığı, bilgisayarı ihtiyacı doğrultusunda etkili kullanabilmektir.

Bilgisayarın araç olarak kullanılması ise bilgisayar destekli eğitimi içermektedir. Bilgisayar destekli eğitim kısaca; bilgisayar teknolojisinin getirdiği imkanların eğitim sürecinde işe koşulmasıdır.

BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM

(Computer Assısted Instructıon)

Bilgisayar destekli öğretim, öğrencilerin programlı öğrenme materyalleri ile bilgisayar kullanarak etkileşimde bulunduğu, diğer bir deyişle bilgisayar programları aracılığı ile öğrenmeyi gerçekleştirdiği, öğrenmelerini izleyip kendi kendini değerlendirebildiği bir öğretim biçimidir.

Bilgisayar destekli öğretim sırasında, öğrenci bilgisayar etkileşimi, diğer programlı öğretim materyallerine göre daha eğlenceli ve öğrenciye daha somut yaşantılar kazandıracak nitelikte olabilir. Öğrenci için, tek başına bilgisayar kullanmak bile ilgi çekici olabilir. Ayrıca kişisel bilgisayarı öğrenciye bilgisayar, yazılı olarak yada sözel olarak “Günaydın Ayşe! Dün çok iyi çalıştın. Bakalım bu gün neler yapacaksın? Hazır mısın?” gibi onu çalışmaya isteklendirici etkileşimi sağlayabilir.

Bilgisayar öğrencinin düzeyine, tepkilerine göre karmaşık çok dallı programlar sunabilir. Öğrencinin doğru cevabını çok çeşitli şekillerde pekiştirerek onu yüreklendirebilir ve bir sonraki öğrenme birimine gönderebilir. Örneğin; “Aferin,” “Çok iyi bir iş başardın”, “Doğru cevap verdin”, “Lütfen ilerle”, “Harika, seninle gurur duyuyorum” gibi yazılı yada sözlü olarak pekiştireç verebilir.

Ayrıca öğrenci yanlış cevap verdiğinde de “Yanlış cevapladın, lütfen B’ye bas ve karşına çıkan materyali dikkatle oku; sonra tekrar cevaplamaya çalış. Bol şanslar” gibi yanlış cevaba bağlı olarak alternatif düzeltme etkinliklerine yönlendirebilir.

Bilgisayar, sadece öğretim materyali olarak değil, materyalin ne derece iyi öğrenebildiğini belirlemek için de kullanılabilir. Programı tamamladıktan sonra, bilgisayar öğrenciye erişi testi uygulayarak öğrencinin geçme derecesini belirleyebilir. Puanını, aldığı diğer programlardaki puanlarla karşılaştırabilir.

Sonuç olarak bilgisayar, sadece öğrenme sürecine alında dönüt vermez; erişi testi sonuçlarını anında öğretmen ve öğrenciye duyurur. Öğretmen, öğrencinin performans düzeyine göre öğretim materyalinin ne derece etkili olduğunu, hangi düzeltme önlemlerini alması gerektiğini belirleyebilir. Bütün bunları, geleneksel yöntemle öğretimin yapıldığı durumlarda gerçekleştirmek oldukça güçtür.

Bilgisayar destekli öğretim, anında pekiştirme, dönüt sağlayarak, dikkat çekici, heyecanlı gösterilerle oyun ortamı yaratarak öğrenciyi öğrenmeye güdülemektedir. Bilgisayar destekli öğretimin öğrenmeyi, geleneksel öğretimden çok daha kısa sürede sağladığına ilişkin birçok araştırma bulgusu vardır.(Linskie, 1977, Bulunduğu kaynak: Hergenhahn, 1988)

Bilgisayar destekli öğretimin öğrenci başarısındaki etkisini araştırmak üzere yapılan çalışmalar, genellikle bilgisayar destekli öğretimin öğrenci başarısını yükselttiğini göstermektedir. Ancak bilgisayar destekli öğretim, düzenli sınıf öğretimine ek olarak uygulandığında öğrenci başarısını yükselttiği, tamamen sınıf öğretmeninin yerini aldığı durumlarda ise başarıda çok az etkili olduğu ve tutarlı bir etkililik de göstermediği gözlenmektedir. ( Billing 1983; Atkinson 1984; Kullik ve diğerleri 1984)

Bilgisayar destekli öğretim, özellikle ilkokul öğrencilerinin başarılarını çok etkilemekte, orta öğretim öğrencilerini orta düzeyde, üniversite öğrencilerinin başarılarını ise çok az etkilemektedir. Bilgisayar destekli öğretim en güçlü etkisini düşük başarılı öğrenciler üstünde göstermektedir (Slavin 1986). Bu durumun nedeni ise açıktır: Bilgisayar destekli öğretim, öğrencinin kendi hızıyla ilerlemesine olanak vermekte; Öğretimi bireyselleştirerek öğrencinin düzeyine uygun seçenekli öğrenme yolları sunabilmektedir. Ayrıca ilkokul çağları için de bilgisayarın kendisi ilgi çekici, oyun ortamı yaratan bir araç olduğundan daha etkili öğrenmeyi sağlayabilir.

Pek çok konu alanında hazırlanan bilgisayar programları, öğrencilerin etkili öğrenmelerine yardın etmektedir. Örneğin; çok çeşitli psikolojik deneyler, kimya deneyleri herhangi bir deneği, aracı, kimyasal maddeyi elle tutmaya gerek duymadan benzetimlerle yapmaktadır. Öğrenciye problem çözme becerisi, yaratıcılık, din, felsefe, sanat sevgisi kazandırabilmektedir. Ancak, öğrenciye kazandırılması istenen hedeflerin ve hedef davranışların açık seçik belirlenmesi gerekir. Örneğin ; yaratıcı olan bir insanda göstermesi beklenen davranışlar açıkça ifade edildiğinde, bu davranışların öğretilmesi için program yazılabilmektedir.

Özetle bilgisayar destekli öğretim programları şu ortak özelliklere sahiptirler:

Yapılandırılmış bir eğitim programını kullanırlar.( Öğretim sonunda ulaşılacak hedefler ve hedeflerin davranış tanımlarının yapılması, Öğretme-öğrenme ve ölçme-değerlendirme etkinliklerinin planlanması gerekir.)

Öğrencinin kendi öğrenme hızıyla ilerlemesine imkan verir.

Öğrenciye anında dönüt vererek pekiştirme yaparak öğrencinin öğrenmelerini kontrol etmelerini sağlar.

Öğrencinin öğrenmedeki eksik ve yanlışlarını seçenekli yolarla anında düzeltmesini sağlar.

Öğrencinin program sonundaki performansını hızlıca ölçüp, öğrenciye performansı hakkında kısa sürede bilgi verir.

Bilgisayarla öğretim programlarının hazırlanması dört temel işlemi ve basamağı gerektirmektedir:

Öğretilecek konuların analiz edilerek bilgilerin birimlere ayrılması ve bunların bir sistem içinde düzenlenmesi,

Bilgi birimlerinin her birisinin bir kavramı, bir ilkeyi veya bir kuralı içerecek şekilde yazılması,

Hazırlanan her maddenin, öğrenilme hızının bellekte kalma süresinin ve bilgi hacmi bakımından etkinliğinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi,

Bilgisayarla insan arasında diyalogun gerçekleştirilmesi için kullanılan dilin konuşulan dile yakın olması ve kuralların basitleştirilmesi.

TÜRKİYE’DE ÖRGÜN EĞİTİMDE BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM (BDÖ) UYGULAMALARI

Türkiye’de örgün eğitimde bilgisayar eğitimine yönelik çalışmalar, 1984 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen “yeni enformasyon ve iletişim teknolojisi” çalışmaları çerçevesinde 1100 mikro bilgisayarın orta öğretim kurumlarına alınmasıyla başlamıştır. Daha sonra özellikle orta öğretim düzeyinde, bilgisayar eğitiminden ziyade, diğer ülkelerde olduğu gibi bilgisayarın bir eğitim aracı olarak kullanıldığı ”bilgisayar destekli eğitimde kullanılma çalışmaları başlatılmıştır.

1985-1986 öğretim yılından itibaren 101 orta dereceli okula, bir tanesi öğretmene 10 tanesi öğrenciye olmak üzere toplam 1111 adet bilgisayar sağlanmıştır. Her okulda iki öğretmen 5 hafta süre ile hizmetiçi eğitim kurslarına alınarak yetiştirilmiştir. Ticaret, Turizm-Otelcilik okullarında başlatılan çalışmada 13 okula, 10 ar adet olmak üzere toplam 130 adet bilgisayar dağıtılmıştır. Öğretmenlerin hizmetiçi eğitimi tüm okullara yaygınlaştırılmış, 3 saatlik bilgisayar dersi her okula konmuştur.

1988-1989 yılından itibaren Ticaret ve Teknik Eğitimle ilgili orta dereceli okullarda Dünya Bankası kredisiyle başlatılan “Endüstriyel Okullar Projesi çerçevesinde 805 bilgisayar kullanılmaya başlamıştır. Bilgisayar donanımcılığı bakım ve onarım konularında yazılım kullanımı konusuna da ağırlık verilmiş ve iki önemli yazılım paketi satın alınmıştır.

1989-1991 yıllarında bilgisayarla ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nca yapılan eğitim ve öğretim faaliyetlerini dört ana başlık altında toplamak mümkündür.

- Bilgisayar Destekli Eğitim (Öncelik ve ağırlık sırasıyla, müfredat programları, yazılım, öğretmen eğitimi, donanım, bakım ve onarım)

- Bilgisayar programlama

- Bilgisayarın tanıtılması

- Bilgisayar bakım ve onarım teknisyenliği

Geçmişte yapılan uygulamalardan yapılan bilgi, birikim ve deneyim göz önünde bulundurularak MEB firmaları okullarda BDE’i uygulamaya davet etmiştir. Firmaların uyguladığı BDE projesinde pilot uygulamalar için Türkiye genelinde çeşitli illerden toplam 160 okul seçilmiştir. İlk ve orta okullardan ise 17 si yerli 11 i yabancı olmak üzere 28 firma uygulamaya katılmak için müracaat etmişlerdir. Bu firmaların bir kısmı birkaç haftalık programlarının gösterisini yaptıktan sonra uygulamalarına son vermiş firmaların çoğunluğu ise uygulamalarını yıl sonuna kadar sürdürmüşlerdir. Diğer yandan okullarda halen mevcut bilgisayarların etkin kullanımını sağlamak için üniversiteler de bu programın içine dahil edilmiştir.

Yapılan envanter çalışmaları ile 1993 yılına kadar Türkiye’de orta öğretim kurumlarının %11-12 sinde bilgisayar laboratuarı bulunduğu tespit edilmiştir. Bu laboratuarların kullanım zamanlarının %70’i bilgisayar eğitimine %30’u BDE’e ayrılmaktadır.

Türkiye’de 15 yıllık geçmişi bulunan, büyük umutlarla başlayıp sürekliliği sağlanamayan BDE projelerinin bilançosunda yaklaşık 1000 okula bilgisayar laboratuarı kurulmuştur. 8 yıllık eğitim çalışmalar kapsamında eğitim için kaynaklar yaratılmasıyla birlikte BDE projeleri hız kazanmış Eğitimde Çağı Yakalamak 2000” adı verilen proje kapsamı içinde 1998 yılında 6200 ilköğretim okulunun bilgisayar destekli eğitime başlaması öngörülmüştür. Bu proje çerçevesinde en önemli noktalardan birisi de BDE yazılımı geliştirilmesidir. Öncelikle Türkçe, Matematik, Fen Bilgisi, Yabancı Dil, Sosyal Bilgiler derslerine ait yazılımların kullanıma sunulması ve ayrıca Türkiye’de 70000 okulun İnternet’e bağlanması için TTNet projesinden yaralanılması düşünülmüştür. (Uşun, 2000, s.216).

Klasik eğitimin bu teknolojik gelişmeler sonucunda şekil değiştirmesi gerekmektedir. Çünkü alınan eğitim sonrası gerçek hayatta, eğitim sürecinde verilenden çok daha farklı bilgi beceri ve tutum aranmaktadır. Alınan eğitim bugün için eğitim sonrasının beklentilerini karşılamamaktadır. Eğitimin bütün süreç ve kapsamlarında aynı sebeple olmasa da kriz boyutunda yetersizlik yaşanmakta. Bilişim teknolojilerinin kullanılmasıyla eğitimde fırsat eşitliği sağlanırken sorumluluk devletten alınarak tüketiciye yani öğrenci ve veliye verilmektedir. Bilişim teknolojilerinin eğitimde kullanılmasıyla amaçlanan öğrenme becerilerinin ve problem çözme yeteneğinin geliştirilmesidir. Artık öğrenciden öğretmenin aktardığıyla yetinmek yerine teknolojinin sağladığı imkanlarla kendi yetenekleri doğrultusunda bilgi üretmesi beklenmektedir. Yeni binyılda geleceğe yapılacak en önemli yatırım, eğitim sistemlerine faaliyet imkanı kazandırılmasıdır. Sadece bilgi yüklenmesi ve ezbercilik, analiz ve diğer gelişkin öğrenme becerilerinin yanında yetersiz kalmakta. Bilgi depolamada bilgi teknolojisinde kullanılan sistem ve aygıtlar klasik sistemdekinden çok daha üstündür…. bilişim teknolojileri problemlerin çözümünde yeni imkan ve seçenekler aramaktadır. Çözümler yöresel ve kültürel niteliklerimize uygun olarak özümsenmeli ve uyarlanmalıdır (Uney,2001, s.17).

Bilgisayar, ülkemizin ekonomik şartları düşünüldüğünde herkesin kolayca alabileceği, alsa bile, hızla gelişen teknolojiye ayak uydurarak kolayca değiştirebileceği bir araç değildir. Hızla ilerleyen teknoloji ortamında bir yıllık bilgisayar eski model olmaktadır. Ülkemizde evlerde çok az rastlanan bilgisayarı öğrenciler okulda görüp tanımakta ve sağladığı imkanlardan faydalanabilmektedirler.

Okullarımızda Bilgisayar Destekli Öğretim uygulamalarına başlanmış olup bilgisayarların öğrencilerce kullanıldığı görülmektedir. Bazı okullarda ise okul müdürleri bilgisayarlar bozulacak, zarar görecek vb. nedenlerle bilgi teknolojisi laboratuarlarını öğrencilere kullandırmamaktadırlar. Bu okullarda bilgisayar laboratuarları, birkaç yıl içinde bilgisayar müzesi halini almaktadır. Bozulur diye korkulan bilgisayarlar atılacak hale gelmeden eğitim öğretim faaliyetlerinde muhakkak kullanılmalıdır. Bu açıdan bakıldığında bilgisayarlar da eğitim öğretimde kullanılan sıradan birer araç durumundadırlar. Okul yöneticileri ve öğretmenler okullarında bilgisayar müzeleri oluşmadan önce öğrencilerine bilgisayar kullanmayı muhakkak öğretmeli, bilgisayarlardan maksimum düzeyde faydalanmalıdırlar.

BİLGİSAYARLI EĞİTİMDE KULLANILAN KURAMLAR

Çağımızdaki bilim ve teknolojide olan hızlı gelişmeler diğer tüm alanlarda olduğu gibi eğitim alanını da etkilemiştir.Bilgi her kapıyı açan bir anahtar,bilginin sahibi ise bu gücü elinde bulunduran kişi konumuna gelmiştir.Bilgi teknolojisindeki baş döndürücü gelişmeler toplumların yeni gelişmeleri sürekli izlemelerini zorunlu hale getirmiştir.Bilgi teknolojisindeki bu hızlı değişim büyük bir bilgi birikimine neden olmuştur.Eğitimde ise daha çok bilgiye daha hızlı erişim önem kazanmıştır.Bu ise ancak bilgisayarlarla mümkün olmaktadır.

Bilgisayarın eğitimde kullanılması,esas itibariyle gör-işit tekniklerinin mantıki bir gelişimidir.(Alkan,1985)Bilgisayarlar eğitim ortamında kullanılırken birtakım öğrenme -öğretme kuramları kullanılır.

1-Davranışçı kuram:

Pavlov’un klasik koşullanması ve Skiner’in operant koşullanması kuramları bilgisayarda etkin olarak kullanılır. Özellikle Skiner’ın etki-tepki prensibine dayanan kuramı Pavlov’un prensibine nazaran daha kalıcı bir öğrenme gerçekleştirir.Bunun sebebi ise etkiye anında tepki ve yanlışa anında dönüt olarak açıklanabilir.Davranışçı kuramda bir davranışın öğrenilmesi davranışın gözlenmesi ile mümkündür.

Bilgisayarlı eğitimde davranışçı yaklaşımın ödül ,ceza ,etki ,tepki ve dönüt verme yöntemleri kullanılmaktadır.Öğrenci bilgisayarı kullanırken doğru yaptığında bilgisayar anında ödül , yanlış yaptığında ise anında ceza vermektedir.Bu bir etkinlik ileriye gitme veya bir etkinlik geri alma şeklinde olabilir.Ayrıca öğrenci sürekli bilgisayarlarda pratik yaparak konuyu pekiştirebilir.

Etki-tepki olarak ise öğrenci eğer klavyede yanlış bir tuşa bastığında bilgisayar öğrenciye anında yanlış yaptığına dair bir komut verir.Öğrenci bu yanlış davranışını görüp,anında düzeltir.Son olarak ise bütün bunların öğrenci davranışlarında gözlenmesi ve ölçülmesi gerekir. Böylece davranışçı kuramın bütün öğeleri bilgisayarlı eğitimde kullanılmış olur.

2-Sistem kuramı:

Bu kuram organizasyon ve bütün organizasyonların temel yapısı ile ilgilenmektedir.Otto Von Bertanfanffy tarafından geliştirilmiştir.Temeli bütünlük ilkesine dayanır.Bu kuramın esası;problem çözme ,düzeltme ve karar verme ,davranışsal hedefler gerçekleştirme(davranışçı yaklaşım temelli) ve her faaliyetin organize edilmesi ilkelerine dayanır.Bilgisayarlı öğretimde sistem kuramının kullanılması aşağıdaki gibidir.

Öğrenciler bilgisayar ortamında sayısız problem çözebilir ve yaptığı yanlışları kendi başına düzeltebilirler.Bilgisayarlar öğrencinin yanlışları hakkında dönüt verir.Öğrenci bu yanlışları düzeltip doğrular konusunda karar verebilir.

Bilgisayarlı eğitimde yapılacak her faaliyet organize edilir.Bu organize edilmiş olan faaliyetler öğrenciler ve öğretmenler tarafından belli niteliklere göre uygulanır.Hedefler ve davranışlar tek tek belirtilerek gerçekleştirilmeye çalışılır.

Bu kuramın temelinde davranışçı yaklaşım bulunmaktadır.Davranışçı yaklaşımından ayrılan noktalar ise:

1-Hedef bir kitlenin bulunması,

2- Hedeflerin ve öğrenciden beklenen davranışların önceden belirlenmesi,

Bilgisayarlı eğitimde sistem yaklaşımı çok sık olarak kullanılmaktadır.Bu kuram etkin olarak kullanıldığında öğrenmede artışların olduğu gözlenmiştir.

3-Bilişsel Kuram:

Öncüleri Piaget ve Brunner ‘dir.Davranışçı yaklaşımların kısmen öğrenmeyi açıkladığı kabul edilmekle beraber öğrenme olayının sadece uyarıcı-tepki ilişkisinden daha kompleks bir yapı içerdiği bu kuramın temel felsefesidir.

Öğrenme konusunda bugün ulaşılan nokta öğrencinin kendisine aktarılan bilgileri aynen almadığı , aksine kendine ulaşan her bilgiyi süzgeçten geçirip yorumlayarak kendi dünyasında bir anlam yüklemeye çalıştığıdır.(Brooks veBrooks,1983)

Bilginin öğrenilmesi için birey zihninde bilgileri organize edip yapılandırması gerekmektedir.Bilgisayar öğreniminde de bilgilerin organize edilip yapılandırılması söz konusudur.Birey bilgileri ilk önce kısa süreli belleğe ardından (eğer bilgi kullanılacaksa) uzun süreli belleğe aktarır.

Bilgisayarlı eğitimde faaliyetler planlanır.Öğrenilecek olan bilgilerin yapısı bilişsel kuramla ortaya çıkarılır.Öğretim materyali kullanılır.Bilgisayarlı eğitimde istenilen davranışlar yapıldığında öğrenci seviyesine göre anında ödüllendirme gerçekleştirilir.Öğrenci bilgisayarla birebir etkileşim içerisindedir.(İşman,2001)

Öğrencilere bir konuyu hazır olarak sunmak yerine öğrencilerden bu konuyu –ana hatlarını- bulmaları istenir.(Buluşçu öğrenme)

4-Yapısalcı Kuram:

Öğrenciler öğrenmeleri kendileri yaparak ve yaşayarak gerçekleştirmektedirler.Öğretmen öğrenme ortamında öğrenciye uygulama ,deneme ve keşfetme fırsatları yaratır. Öğretmen öğrencinin önceki bilgilerini ve hazır bulunuşluk düzeyini denetler.

Bu kurama göre öğrenci aktif durumdadır ve bilgileri kendisi araştırır , bütünleştirir.Birey hatalar yaparak deneyerek yanılarak öğrenir.Öğrenciler uygulama yapmadıkları sürece etkili ve kalıcı öğrenmeler gerçekleşemez.

Yapısalcı yaklaşım bilişsel yönelimli ve sosyal yönelimli diye ikiye ayrılır.

a-Bilişsel yönelimli yapıcı görüş: Bilgisayarlı eğitimde daha çok pratik yapılmasını öğrenmeyi etkin kıldığını düşünürler.

b-Sosyal yönelimli yapıcı görüş:Bilgisayarlarda buluş yöntemi ile öğrenmenin daha kalıcı ve etkin olduğunu söylerler.

Bilgisayarlı eğitimde öğrencinin bilgisayarı bizzat kendisi kullanarak ve deneyimlerini kendileri yaşayarak öğrenirler. Bu kuramda kubaşık çalışma esastır.Kubaşık öğrenmede öğrenciler küçük kümelerde birbirlerine ortaklık ilişkisi ile bağlıdır. Ve belirlenen hedeflere ulaşmak için tüm kaynak ve çabalarını birleştirirler.(Şimşek,1993) Bilgisayarlı eğitimde ise kubaşık bir çalışma öğrencilerin bir konu hakkında bilgisayarı kullanarak bir şeyler üretmeleridir.Bilgisayarlı eğitimde uygulanacak olan öğretim faaliyetleri önceden tasarlanmalıdır.Ve öğrencilerin önceki deneyimleri ile okulda kazanılacak deneyimler birbiri ile ilişkilendirilmelidir.

Yine bu kuramda öğrencinin yaratıcı yeteneklerinin ortaya çıkarılması hedeflenmiştir.Öğrenciler bilgisayarda merak ettikleri herhangi bir konuyu kendileri de öğrenebilirler.

Yapısalcı öğrenme kuramcılarının tasarımladıkları öğrencinin bilgisini test ettirici, daha sağlamlaştırıcı ,yeniden inşa ettirici, daha anlamlı kılıcı ve formalleştirici bir düşünce ile öğrenmeye yaklaşan öğrenme materyallerini incelemede fayda vardır. Bilgisayar destekli eğitim alanında büyük değişimlere yol açan LOGO yaklaşımı yukarıda sözü edilen özellikler düşünülerek yaratılmış bir ortamdır.(Akpınar,1999)

5-Kritik kuram:

Frankfurt Okulu veya Neo- Marxiszm kuramları olarak bilinmektedir.Bilgisayarların topluma eşitlik getirdiğine inanmaktadırlar. Bireyler internet üzerinden veya eğitim CD leri ile istedikleri konularda kendilerini eğitme ve geliştirme şansına sahiptirler.Yeterli kaynak olduktan sonra bireyin gelişmesi kendi öz girişimleri ve faaliyetleri şekillenmektedir. Çeşitli nedenlerden dolayı örgün eğitime girememiş olan kişilere bilgisayarın eğitim imkanı sunduğuna inanmaktadırlar.Elbette bilgisayar ve yan donanımları olan bir kişinin özellikle yükseköğretime doğru kaydıkça eğitimde bilgisayarlardan yararlanma olanakları da artmaktadır.

BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİMDE ÖĞRETİM MODELLERİ

Bilgisayar destekli öğretimde çeşitli öğretim modelleri kullanılmaktadır.Eğitimciler tarafından önerilen ve yaygın olarak kabul gören modeller şunlardır.

a-Öğretimsel model

b-Hipotezci model

c-Açıklayıcı model

d-Arındırılmış model

Bu modellerin her birisi öğrenme öğretme sürecine katkısı yönünden bilgisayarın değişik özelliklerini ortaya koymaktadır.Örneğin Öğretimsel Model temelde programlı öğretime dayanmakta ve bilgisayar sabırlı bir yardımcı gibi kullanılmaktadır.Hipotezci modelde öğrenciye hipotez formüle etmeye yardımcı olunmakta ve bu model bilginin , öğrencilerin yaşantıları yolu ile yaratılması gerektiği düşüncesine dayanmaktadır.Açıklayıcı Modelde bilgisayar öğrenci ile gerçek yaşamın gizli modeli ya da benzeişmi olarak ilerledikçe konuyu keşfederek öğrenmesi esas alınmaktadır.Arındırılmış modelde ise bilgisayar öğrencinin çalışma yükünü azaltıcı araç olarak kullanılmakta ve öğrenciye hesaplama, bilgi işlem vb. olanaklar sağlamakta ve onu desteklemektedir.

Bu modellerin ortak özelliği öğrenciye öğrenmesinde etkin bir yardımcı olmaları ve öğrenciyi merkeze almalarıdır.(Uşun,2000,s.54)

Bilgisayar Destekli Öğretim Yapılan Sınıflarda Öğretmenler Ne Yapmalı?

Öğretimde bilgisayar kullanımıyla ilgili en çok sözü edilen terim “Bilgisayar Destekli Öğretim”dir. Bilgisayar destekli öğretim, bilgisayarın bir dersin öğretiminde bir araç olarak kullanılmasıdır. Eğitsel ders yazılımları kullanan öğrenciler, bilgisayar başında kendi öğrenme hızları doğrultusunda konuyu öğrenebilirler.

Aşağıda bilgisayar destekli öğretim verilen sınıflarda, öğretmenin bilgisayarları ve eğitim yazılımlarını bir öğretim metodu olarak nasıl kullanması gerektiğine ilişkin bilgileri bulabilirsiniz. Burada söz edilen yöntemleri, bulunduğunuz koşullara göre değiştirerek daha etkin eğitim ve öğretim yöntemleri oluşturabilirsiniz.

Öğretmenin Tavrı

Bilgisayarın kullanıldığı bir sınıfta eğitim veriyorsanız, klâsik sınıf ortamından farklı bir ortamda olduğunuz bir gerçektir. Bu yüzden sınıf içi denetimde farklı yöntemler uygulamanız gerekebilir. Bu durumda öğretmen doğrudan bilgiyi aktaran kişi olmaktan çok bilgiye yönlendiren kişi olmalıdır.

Bilgisayar destekli öğretim yeni bir alan olduğu için, başlangıçta birçok konuda öğrencilerin yardıma gereksinimi olabilir. Bilgisayar kullanımı sırasında öğrencilerin yapmamaları gereken davranış ve hareketleri açık ve net bir biçimde ortaya koymalı, böylece öğrencilerin bilgisayarın oyuncak değil, bir eğitim aracı olduğunu kavramalarını sağlamalısınız. Sınıfı etkin bir biçimde yönetebilmek için sabırlı ve esnek bir tavır takınarak sınıf yönetimine hâkim olmanız ve bilgisayar kullanımı sırasında çıkabilecek güçlüklere karşı önceden hazırlanmanız tavsiye olunur. Bilgisayar kullanımına yabancı olmaktan kaynaklanan güçlükler ortadan kalktığında eğitim yazılımları da rahatlıkla etkili bir biçimde kullanılabilir.

Yazılımların Kullanım Zamanı

Bilgisayar, kullandığınız ders kitapları ya da lâboratuar malzemeleri gibi etkili bir ders aracıdır. Burada öğretmenin hedefi öncelikle, günlük ders işleyişi sırasında, en yeni teknolojilerin ürünü olan bilgisayarı ne zaman kullanacağına karar vermek olmalıdır. İlköğretim müfredatına uygun hazırlanmış yazılımlarla, sınıfta işlediğini konuya uygun olarak, etkileşimli deneyler, oyunlar, alıştırmalar testler ve ansiklopedi bölümleri ile zenginleştirilmiş yazılımlar rahatlıkla sınıflarda kullanabilir.

Yeni Bir Döneme Başlarken

Hazırlık Evresi

Dönemin başladığı ilk hafta öğrencilere kullanacakları yazılım ve donanımlarla ilgili bilgi vermek ve onların bu yeni düzene alışmalarını sağlamak yararlı olur. Bunu yaparken de yıl boyu kullanılacak yazılımlar ve bilgisayar kullanımıyla ilgili temel bilgiler aktarılmalıdır. Bu yöntemle öğrencilerin bilgisayar kullanım düzeyleri, yazılım ve donanımlara yatkınlıkları konusunda bilgi sahibi olabilirsiniz. Bu konuda eksik olan öğrencileri en başta belirleyerek onların bilgisayar kullanımı bilgilerini artırmak, daha sonra karşılaşabileceğiniz sorunları azaltacaktır. Hazırlık evresi sona erdikten sonra öğrenciler yazılımla ilgili etkinliklere başlayabilirler.

Sınıf Yerleşimi

Sınıfta kullanılacak bilgisayarların sayısına bağlı olarak yapacağınız bir sınıf düzenlemesinde öğrencilerin kullandığı bilgisayar ekranlarının tümünü görebilmeniz sizin için daha yararlı olacaktır. Böylece öğrencilerin dersleriyle ilgilenip ilgilenmediklerini, çalışmalarında hangi aşamada olduklarını kontrol edebilirsiniz. Ekranların tamamını göremediğiniz durumlarda da bilgisayar masalarını, aralarında dolaşabileceğiniz ve öğrencilerin çalışmalarını takip edebileceğiniz şekilde düzenleyebilirsiniz.

Faydalı Öneriler

Bilgisayar kullanırken uyulması gereken kuralların olduğu bir listeyi her öğrenciye gönderebilir ve bir örneğini de sınıfa asabilirsiniz.

Öğrencilerin bilgisayarlarına ulaşarak yaptıkları iş hakkında bilgi edinebilmek için bilgisayarların birbirlerine bir ağla bağlı olduğundan emin olmalısınız.

Öğrencilerin çalışırken birbirlerinden fikir almalarını, grup çalışmaları yapmalarını destekleyebilirsiniz.

Öğrenciler kendilerine verilen ödev ve projeleri okuldaki bilgisayar lâboratuarlarında bireysel ya da grup çalışmaları ile yapabilirler.

Projektör ya da bir televizyon ekranı kullanarak öğrencilerin yaptıkları çalışmaları sınıfla paylaşmalarını ve kendilerini değerlendirmelerini sağlayabilirsiniz.

Öğrencilere kendi ekranlarını özelleştirme yani istedikleri rengi, fontu, sesi vs. ayarlama fırsatı verebilir ve böylece yazılımı kullanırken kendilerini daha etkin hissetmelerini sağlayabilirsiniz.

Öğrencilere yaptıkları çalışmaları kendi adlarıyla kaydetme alışkanlığı kazandırmak için yaptıkları işin adını taşıyan bir dosya yaratmayı ve tek bir bilgisayarı paylaşıyorlarsa kendilerine ait klâsörler içine yeni klâsörler açmayı öğretebilirsiniz.

Özel klâsörlerde dönem boyunca öğrencilerin yaptıkları çalışmaların kaydını tutabilir ve yapılan iyi ödevleri ilerde örnek amacıyla kullanabilirsiniz.

Öğrenciler beğendikleri resimleri toplu hâlde saklamak için bir klâsör oluşturabilirler.

Öğrencilere arama motorlarını kullanmayı öğretebilirsiniz. Örneğin öğrenciler “Başlat” menüsünden ulaşılan “bul” ile bilgisayarda istedikleri dosyayı arayabilir, “Düzen”den ulaşılan “bul” ile sayfa içinde aradıkları kavrama rahatça ulaşabilir ya da Internet’te yer alan arama motorlarını kullanarak istedikleri kavramı içeren web sitelerine girebilirler.

Günlük ödevlerle ilgili bilgileri ailelere yollayarak, evde ailelerin çocuklarının eğitimleriyle ilgilenmelerini sağlayabilirsiniz.

Aileleri Internet kullanımı konusunda bilgilendirmek için veli toplantıları düzenleyebilirsiniz.

Ödevleri bilgisayar yoluyla gönderip, konuyla ilgili web adresleri de önerebilirsiniz.

Sınıfa ait bir web sitesi oluşturabilir böylece bu siteyle aileleri; okul ve sınıf konusunda bilgilendirebilirsiniz.

Kendi okul ve sınıf sitenizde yer almak üzere hazırlayacağınız eğitim siteleri bağlantı listesiyle, aileler ve öğrencilere evden bu sitelere ulaşma olanağı sunabilirsiniz.

Günlük ziyaret edilecek siteler listesi oluşturarak, öğrencileri ziyaret edecekleri web adresleri konusunda yönlendirebilirsiniz.

Öğrencilerinizin faydalı web sitelerine girmelerini sağlamak amacıyla önceden oluşturduğunuz bir çocuk portalları listesi sağlayabilirsiniz. Böylece öğrenciler bu portallardaki eğitim etkinliklerine ulaşabilirler ve dilerlerse üzerinde çalıştıkları projeler hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirler.

Öğrencilerin, yazılımlarımızda bulunan Internet düğmesini kullanmalarını söyleyebilirsiniz. Öğrenciler bu Internet sayfamızda istedikleri eğitim konularını bulabilir ve yararlı sayfalara yönlendirilir.

Öğrencileri, yanlışlıkla girilmiş web sayfalarından çıkmak için kullanılacak geri düğmelerin ya da başka yöntemlerin, benzer sayfalara yönlendirebileceğine ve bu yüzden ekranı kapatmanın en iyi yöntem olduğuna dair uyarmalısınız

PROFESYONEL PAKET PROGRAMLARIN EĞİTİM AMAÇLI KULLANILMASI

Bilgisayar Eğitimindeki Değişme

Bilgisayarın teknik tarihi gibi, bilgisayar eğitimi ve öğretimde bilgisayar kullanımının da hızlı bir tarihi vardır.

1980’lerde okullara bilgisayarın yeni girmeye başladığı yıllarda genellikle bilgisayarın tarihçesi , nasıl çalıştığı , bilgisayar ile ilgili meslekler ve insanlar bilgisayarın yapabildikleri , genel bilgisayar kullanımı , akış şemaları , BASIC programlama dili vs. anlatılıyordu.

Daha sonra bilgisayar dersleri ve bilgisayarın çeşitli derslerde ve alanlarda kullanımı hızla yaygınlaştı. Bu alandaki gelişmeler, gerek okullardaki bilgisayarların gerekse bilgisayar ile uğraşan kişilerin bilgilerini sürekli yenilemeleri gerçeğini ortaya çıkardı. Çünkü donanım ve yazılım alanında akıl almaz bir gelişme ve değişme vardı.

Bu gelişim evresinde herkes için , bilgisayar kullanmayı bilmenin ( computer literacy) şart olduğu ortaya çıktı. Bilgisayar dersleri, bilgisayar tarihi ve bilgisayar ile ilgili genel bilgilerden program yapabilmeye , daha sonra da paket programları kullanabilmeye doğru gelişti.

Artık, öğrencilerde stres yapan , ürünlerini çok geç veren, onların doğrudan ihtiyaçlarını karşılayamayan programlama dilleri yerine ( veya hiç olmazsa onların yanında) çekiciliği çok , kullanımı kolay ve ihtiyaçları büyük ölçüde hemen karşılayan paket programların kullanılmasına başlandı.

Artık “bilgisayar biliyorum” diyenden , hangi programlama diliyle program yapabildiği değil, hangi paket programları kullanabildiği soruluyor. Rehberlikten yönetim işlerine kadar, okullardaki genel bilgisayar kullanımı da amatör yazılımlardan çok profesyonel paket programlarla yapılıyor.

İçi Dolu Ve İçi Boş Yazılımlar

Eğitim-öğretim hizmetinde kullanılmak üzere çeşitli derslerin çeşitli konularına dair hazırlanmış binlerce paket program vardır. Tebliğde sık sık söz edilecek olan “ profesyonel paket programlar”dan kastedilen bunlar değildir.

Bunlar eğitim amaçlı olarak yazılmayan ama kendini her gün yenileyen bilgisayar yazılım ve donanımındaki genel gelişmelere ve değişik işletim sistemlerine uyumlu kelime işlem, veri tabanı yönetimi, elektronik tablolama, grafik ve telekomünikasyon yazılımlarıdır.

Eğitim alanında da profesyonel olarak hazırlanmış , klasik olmaya aday, güzel , sağlam , öğretici demonstrasyon , simülasyon alıştırma, tutorial ve oyun ağırlıklı yazılım paketleri vardır. Ama bunlar özel olarak hazırlandığı için maliyetleri bir hayli fazladır. Donanım ve yazılım teknolojisi hızla geliştiği için, eldeki bu yazılımlar kısa sürede eskimekte ve çekiciliğini kaybetmektedir. Dahası, şimdiye kadar geliştirilen yazılımlar kağıt- kalem tekniği ile eski öğretim metotlarının bilgisayar ekranına aktarılması ; buna puan , süre , renk , hareket gibi unsurların katılmasından fazla bir şey de yapmamıştır.

Şu anda bilgisayar destekli eğitim uygulaması yapan bütün ülkelerin içinde bulunduğu açmazlardan biri budur.

Okullarda kullanılabilecek yazılımlar

Okullarda kullanılabilecek yazılımlar iki ana grupta toplanabilir.

a) Özel olarak hazırlanmış içi dolu (content- spesific ) yazılımlar. Bunlar çabuk demode olmalarının yanı sıra oldukça da pahalıdır. Mesela sosyal bilimler alanında yollar, köprüler, evler , parklar vs. yerleştirerek bir yerleşim merkezi kurma , yön ve mesafeleri bulma ve ölçme , harita çizme ve okuma , enlem ve boylamlar, zaman bölgeleri , mevsimler, zaman tüneli, gezilen yerleri tanıtan tur rehberleri, ipuçları yardımıyla birtakım gizemli yerleri gezme, antik devirler, taş devirleri, eski toplumlar, ekonomi, nüfus artışı, anayasa, seçim , keşifler, uçuş planları, tren yolları, deniz savaşları, Afrika kabileleri, ekonomik- politik-sosyal ve kültürel gelişme , maliye ve bankacılık gibi alanlarda yüzlerce özel hazırlanmış paket programlar vardır.

b) Çeşitli amaçlar için kullanılacak içi boş (content- free ) yazılımlar Bunlarda şu gruplarda toplanabilir.

- Kelime işlem(Word processing ) yazılımları: Word Star , Microsoft WORD , Word perfect , professional write gibi kendi alanında uzman yazılımlar.

- Veri tabanı yönetimi ( Data Base Menagement ) yazılımları: Dbase IV , FoxBase, Paradox, Clipper, SuperBase, İnformix, İngres gibi yazılımlar.

- Elektronik tablolama( spreadsheet ) programları: Lotus 123 , Microsoft Excel , Quattro Pro, Super Calc , İnformix Wıngz vs.

- Grafik ve grafik- yazı programları: Harvard Graphıcs , Adobe Illustrator , Aldus , PageMaker, CorelDRAW , MacDRAW, PaintBrush v.s.

Yukarıdaki yazılım tiplerinden birkaçını, arasında dosya transferi uyumuyla birlikte bulunan first , Microsoft Works ve hatta bazı açılardan Windows 3.0.

İçi Boş Yazılımlar Ve Eğitim

Profesyonel paket programların hemen hepsi okulun yönetim , büro , öğrenci işleri ve danışma servisleri rahatlıkla kullanabilir. Ama biz soruna genellikle dersler açısından yaklaşacağız. Bu yazılımları kullanabilme açısından müfredat programını üç ana gruba ayırabilmek mümkündür: dil ve edebiyat , sosyal , fen ve matematik.

BİLGİSAYAR DESTEKLİ MATEMATİK ÖĞRETİMİ

Son çeyrek yüzyılda matematik öğretme ve öğrenmede hızlı ve köklü değişikliklerin olduğu, matematik öğretimi ile bilişim teknolojisinin bütünleştirilmeye çalışıldığı izlenmektedir. Bu değişikliklerin ve yeniliklerin Türkiye’de okul ortamına yansıtılması günümüzde gerekli olmanın ötesinde zorunlu olmuştur. Yapılan araştırmalar sonucunda daha iyi anlaşılmıştır ki matematik öğrenmeyi tam, anlamlı ve kalıcı kılacak yaklaşımlar seçilmeli ve bilgi teknolojilerinin (grafik hesap makinesi, bilgisayar, çoklu ortamlar, İnternet, vs.) sağladığı olanaklar, öğrenme/öğretme sürecinde etkin olarak kullanmalıdır. Özellikle öğrencilerinin edindikleri ezbere dayalı bilgiler matematiksel düşünme ve problem çözme sürecini anlamaya, edinilen becerileri uygulamaya yeterli olmamaktadır. Bu süreçte öğretmen eğitiminde yaşantının tür ve niteliğini göz ardı etmemek; bu konuda matematik öğretmenini bilgilendirmek; son yıllarda geliştirilen yeni ve etkin teknik olanakları ve araçları (video-film, bilgisayar yazılımları (Derive, Cabri II, Excel), grafik hesap makinesi, vb) tanıtmak; bu araçları sınıf ortamında kullanmada öğretmene yardımcı olmak gerekmektedir.

Bilgisayar, matematik dersindeki soyut kavramların kullanılmasında öğretilebileceği gibi, daha önce öğrenilmiş olan konuların pekiştirilmesi amacıyla da kullanılabilir. Ancak bunun için elde hazır yazılımın bulunması, bu yazılımın da öğretim amaçları ve öğrenci düzeylerine uygun olması gerekir. Program sınıfta kullanılmadan önce, mutlaka öğretmen tarafından gözden geçirilmiş olmalıdır.

Matematik dersiyle ilgili yazılımlar daha çok, alıştırma ve tekrar amacıyla hazırlanmışlardır. Bu amaçla hazırlanmış olan yazılım her öğrenciye bir bilgisayarın düştüğü laboratuar ortamlarında kullanılması eğitimciler tarafından uygun görülmektedir. Kuşkusuz laboratuarda tüm bilgisayarın birbirine bağlı olması ve yeterli sayıda yazıcının bulunması gerekir. Böyle bir ortamda öğrenciler, daha önce öğrendikleri matematik konularıyla ilgili alıştırmaları yaparak öğrendiklerini pekiştirmeye çalışırlar. Ders dışında öğretmen, öğrencilerin yaptıkları çalışmaları doğrudan yanlarına giderek denetleyecekleri gibi ama bilgisayar yardımıyla da denetleyebilir. Bu amaçla öğretmen , kimi zaman öğrencinin bilgisayarına uyarı gönderip onun yaptığı yanlışlara dikkat çeker. Kimi zaman da doğru ve ilginç yanıtları nedeniyle öğrenciyi onore edici sözlerle yüreklendirebilir. Öğrenciler yapmaları gereken alıştırmaları bitirdikten sonra çalışmaları ile ilgili bilgisayar dökümlerini alıp ders sonunda öğretmene teslim ederler. Öğretmen bu çalışmaları daha sonraki dersin başında değerlendirilmiş olarak öğrencilere geri verir. Her öğrenciye bir bilgisayarın düştüğü bu ortamda öğrenciler, kendi öğrenme hız ve yeteneklerine göre ilerleyecekleri için öğretim bireyselleştirilmiş olur. Böyle bir ortamda öğretmen, danışmanlık rolünün gereği davranışlarda bulunarak öğrenmeyi etkili ve kolay kılmaya çalışır.

Genel olarak matematiğin insanların kendi yaşamları hakkında düşünebilmelerine yardım eden bir bakış açısı sağladığı ileri sürülürse , matematiğin bu işlevinin bilgisayarla en verimli hale geleceği düşünülebilir.Bilgisayar, yeni öğrenme koşullarının yaratılması ve yeni şeyler öğrenmenin bir yolu olarak görülürse “matematik tarlası “olarak adlandırılabilir.Bilgisayar çocukların kendi günlük yaşam deneyleri hakkında matematik diliyle konuşmaları için bir araç olarak kullanılabilir.Böylece çocuklar konuşmayı öğrendikleri kadar doğal, matematiği de öğrenmektedirler. Bilgisayar matematik alanının genişlemesinde kullanılmaktadır. Çocuklar bilgisayar ile matematiği keşfedebilecekleri,oyunlaştırabilecekleri , sayılara dayalı ve sayılarla iş gören dinamik bir yapıya bilgisayar ile kavuşabilecekleri düşünülebilir.Papert’in matematik ilkesi derin ve açıktır.Programlar inşa edilir,test edilir,tanımlanır ve değiştirilebilir.

Bilgisayarlar zengin ve değişik matematik problemleri ve çözümleri içererek matematik eğitimini genişletir ve çeşitlendirirler.Çözümlerden biri biliniyorsa ,bir başka çözüm sunarlar.Bilgisayarlar matematik açısından da etkili bir test kitabı olarak kullanılabilirler.Bilgisayar destekli eğitim kullanımı ile ilkokul çağındaki çocukların matematik eğitiminde başarılı oldukları bulunmuştur.Bilgisayar ayrıca motivasyonu sağlamak ve problem çözme becerilerini geliştirmek amacı ile de matematik eğitiminde kullanılmaktadır.

Bilgisayarlar zengin ve değişik matematik problemleri ve çözümleri içererek matematik eğitimini genişletir ve çeşitlendirirler.Çözümlerden biri biliniyorsa ,bir başka çözüm sunarlar.Bilgisayarlar matematik açısından da etkili bir test kitabı olarak kullanılabilirler.Bilgisayar destekli eğitim kullanımı ile ilkokul çağındaki çocukların matematik eğitiminde başarılı oldukları bulunmuştur.Bilgisayar ayrıca motivasyonu sağlamak ve problem çözme becerilerini geliştirmek amacı ile de matematik eğitiminde kullanılmaktadır.

İlkokul çağlarında matematiğe karşı geliştirilen olumsuz tutumlar ,çocukların başarılarını olumsuz yönden etkilemektedir.Ayrıca çocuklar korkup, matematik uzaklaşabilmektedir.Bilgisayar kullanan çocuklar matematikte daha çok bireysel doyum sağlamaktadırlar.Bu çocukların tepkileri daha çok ödüllendirilmekte, matematiğe karşı ilgileri artmakta ve süreklileştirmekte,korku ve olumuz tutumları azalmaktadır.Bilgisayar onların yaptıkları işten haz duymalarını kendi kendilerine bir şeyler yaratabilmelerini ve öğrenmelerini kontrol edebilmelerini sağlamaktadır.Bütün bunlar öğrenmeyi motive edici unsurlardır.Burada bilgisayarı rutin problemleri çözmek veya araştırma yapmak için kullanan çocukların ilgileri azalacağı gözden kaçırılmamalıdır.

Bilgisayar çözülecek problemin anlaşılıp aşamalara ayrılmasında ,problemin çözümü için gerekli bilgilerin sunulup hipotezlerin geliştirilmesinde ,gerektiğinde değişik çözüm yollarının gösterilip çözümünün bulunmasında ve bulunan çözümün değerlendirilmesinde problemin çözüm yönteminin başka durumlara da genellenebilmesinde etkili olup,çeşitlemeler sunmaktadır.Bütün bu durumlar problemin çözümünün basamaklarıdır.Çocuklar, genellikle bir problemin çözümüm için uyguladıkları yöntemi diğer durumlara genelleyemezler.Bilgisayar kullanan çocuk değişik problemlerde çeşitli yöntemleri kullanacak ve her seferinde kendisi yöntemi keşfederek uygulayacaktır. Bu da çocuğun yöntemleri genellemesine olanak sağlamaktadır. Çocuk yaparak ve yaşayarak öğrenecek, bu da öğrenmenin kalıcı ve doğal olmasını sağlayacaktır.Bir bilgisayar programlama dilini öğrenen çocuk, birçok programda çok sayıda problemin çözümü için gerekli teknik ve işlem yollarını öğrenecektir.Sonuçta, çocuğun hazırladığı program veya uyguladığı yöntem her zaman doğru sonuç vermeyebilir.Burada önemli olan, gösterilen çabadır.Çocuk pasif alıcı olmaktan kurtularak aktif hale geçecek ve kalıplaşmış işlerden sıyrılacaktır.Eğitimci de bilgisayar sayesinde çocuklara daha karmaşık ve uzun işlemler içeren problemler vererek onların ufuklarını genişletecek,onları keşfetme ve araştırmaya itecektir.

Matematik öğreniminde bilgisayar kullanmanın diğer olumlu sonucu ise, çocuklar arasındaki bireysel farklılıklardan kaynaklanan eğitim hızındaki değişikleri çocuğa göre ayarlamasıdır.Bilgisayar, bireyselleştirilmiş eğitim sağladığı için , her çocuğun kendi hızına ve yeteneklerine göre ilgisini ilerletmesine ve geliştirmesine aynı zamanda hata yapan çocuğun bu hatayı hemen görmesine ve düzeltmesine yardımcı olur.

ÖRNEK UYGULAMALAR

Eğitimde Bilgisayar Kullanımı: Bir Eğitimcinin Tecrübeleri

Bu sözlü bildiride bilgisayar öğretmeni ve eğitim teknolojisi öğrencisi olarak yaptığım çalışmaları paylaşmayı ve öğrencilerimin multimedia projelerinden örneklemeler sunmayı amaçlıyorum. Bugüne kadar yaptığım araştırmaları ve öğrencisinden öğretmenine, müdüründen amirine kadar her seviyede verdiğim bilgisayar destekli eğitim derslerinden edindiğim tecrübeleri bu bildiride sunmak istiyorum.

Günümüzde bilgisayar destekli eğitim her gecen gün daha da önem kazanmakta. Bununla beraber bilgisayarların eğitim alanında daha aktif ve üretken bir şekilde kullanılmadığına şahit olmaktayız. Bunun başlıca sebepleri arasında eğitimcilerin bilgisayar kullanmada yeterli tecrübeye sahip olmamalarını ve bilgisayarlara ulaşma imkanlarının kısıtlı olmasını ileri sürebiliriz.

Bilgisayarların basarili bir şekilde kullanılmasına bir kaç örnek. Orta okullarda öğrenciler yabancı dil öğrenmeye baslar başlamaz, bir çok öğrendiklerini yabancı bir mektup arkadaşıyla paylaşmak ister. Okullarımızda Internet olanaklarının olması öğrencilerin e posta ile haberleşmesini sağlayacaktır. Kidlink ve Iearn isimli kuruluşlar bu konuda dünyanın her yerindeki öğrencileri kaynaştıran iki örnek. Öğrenciler sadece yabancı dil eğitimlerine katkı yapmakla kalmayıp, ülkelerini, kültürlerini tanıtmak ve diğer ülkeleri tanımak imkanına sahip olmaktadır.

Amerika’nın Maine ve Oregon eyaletleri ayni ismi taşıyan Portland isimli bir sehire sahip. From Now on isimli bir kurulusun yardımıyla bu iki şehirden seçilen iki ortaokul aralarında bilgi alışverişine başlarlar. Sonuçta iki okul birbirlerine kendi şehirleri tanıtır, arkadaşlıklar kurulur, yazdıkları multimedia projeleri Internet sayfasına asılır. Öğrenciler, normal bir ders projesinden farklı olarak, bu projede kendi bildikleri bir çevreyi sadece öğretmenlerine değil, oraları hiç görmemiş öğrenci arkadaşlarına tanıttılar. Bu projeyi hem ilginç bir hala soktu hemde anlamlı hala getirdi.

Bir başka örnekte Amerika’nın Ohio eyaletindeki bir ilk okulda gerçekleşti. Öğrenciler Sosyal bilimler derslerinde Alaska eyaletindeki başka bir ilk okuldaki arkadaşlarıyla sınıflarındaki tek bir bilgisayarla yazışıyor. Bir gün Ohio’da okullar sıfırın altında 30 derece olduğu için kapatılıyor. Ertesi gün bunu Alaska’daki arkadaşlarına yazdıklarında, cevap olarak sıfırın altında 30 derecenin Alaska’da çok iyi bir okul günü olduğunu öğrendiler. National Educational Computing konferansında, öğretmenleri sınıflarındaki bu tek bilgisayarın sadece öğrencilerin değil kendi dağarcığını da artırdığını kitaplarda öğrendikleri bilgileri anlamlaştırdığını vurguluyordu.

Massachusetts eyaletinin Northfield kasabasında çalıştığım bir okulda Paris’teki Luvr Müzesinin resimlerinin olduğu bir laserdisk almıştık. Sanat tarihi hocalarından biri önce bu resimleri sınıfta ders anlatırken kullanıyordu. Sonra HyperStudio isimli bir yazılım programını derste öğrencilere tanıttıktan sonra, öğrenciler donem ödevlerini bilgisayarda resim, harita, ses, ve animasyon ekleyerek öğretmenlerine sundular. HyperStudio öğrenmesi kolay bir yazılım programı olduğundan kısa zaman da Yabancı dil derslerinden, fen dersine kadar hemen hemen her derste öğrenciler ve öğretmenler tarafından kullanılır hale geldi.

Bilgisayar derslerinde vermeye çalıştığım mesaj, seslerin, animasyonların, resimlerin anlamlı kullanılmasıdır. Öğretmenlerinde bu yüzden öğrencileri notlamada zorlandıklarını çok gördüm. Bazı öğrenciler, sırf hoş gözüksün diye projelerine ses, resim gibi eklemeler yaparak öğretmenlerinin gözünü boyamaya çalışırlar. Tıpkı Türkiye’deki donem ödevlerine eklenen süslemeler gibi.

Bu konuda yaptığımız çalışmalar sonucu bazı projelerde öğretmenin projenin metnini önceden yazılı istemesinin yararlı olduğunu gördük Öğrenciler, öğretmenlerinden aldıkları cevapla, projelerini bilgisayar kullanarak zenginleştirip sınıfa projectorle yansıtarak sundular. Bazı projelerde de öğrencilerin ortak çalışması sonucu daha çok şey öğrendiklerine inandık. Örneğin Grupta bir öğrencinin artistik yaklaşımı, diğerinin iyi dilbilgisi, bir diğerinin bilgisayar yazılım dilini iyi kavraması projelerini zenginleştirmekle kalmayıp, öğrendiklerini aralarında tartışma ve paylaşma imkanı verdi.

Bilgisayarı eğitime basarili bir şekilde aktarma surecinde öğretmenlerin kendileri yetersiz hissedip, ne yapacaklarını bilemez hale geldiklerini gördüm. Özellikle konularında yılların tecrübesi olan hocalar öğrencilerinin önünde rezil olmak istemediklerini benim hemen yanlarında olmamın kendilerine çok destek olduğunu söylüyorlardı.. Öğretmenlerden teknolojiyi hemen benimsemelerini istemek idareciler için zor bir testtir. Öğretmenlere eğitim teknolojisi kursları alabilecekleri ortamlar ve zaman verilmesinin yanı sıra onlara bilgisayar kullanımın anlattıkları dersi nasıl zenginleştirebileceği örneklenmelidir.

Kısaca bu bildiride bilgisayarların etimdeki basarili kullanımından okuma yazmadan fen bilgilerine, müzikten sanata kadar olabilecek katkılarına örneklemeler vermeye çalışacağım. Amaç öğrencilerimizin daha iyi ve eşit bir eğitim alabilecekleri, bilgilerini paylaşabilecekleri, ve üretken olabilecekleri demokratik bir ortam yaratmak.

Show more